Sayın hemşerilerim,
03.05.1934 doğumluyum. İlk okul üç’e kadar bahçe mahallesinde okudum,
daha sonra tahsilime İstanbul ve Çankkale’de devam ettim. Dokuz sene
denizaltı Astsubayı olarak orduda hizmet görerek kendi isteğimle
ordudan istifa ettim. Onbeş sene yabancı ilaç sektöründe çalışıp
emekli oldum. Tekrar Denizciliğe dönüp özel sektörde çalıştım.
Gerek askerken gerek sivil denizcilikte çalışırken dünyanın bir çok yerini
görme fırsatım oldu. Bunları “Yedi iklim Dört Bucak” adlı kitapta
topladım. Ayrıca altı kitabım yayınlanmış bulunmaktadır Bu arada resim
de benim tutkularım arasındadır. “Yaşayan Asker Ressamlar” sergisi
dahil sekiz karma sergiye katılıp, beş kişisel sergi açtım.
Sevgi ve selamlar.
Ahmet Oker
(Yedinci kitabım yayın aşamasında bulunmaktadır.)
Değerli büyüğümüzü tanımak bizi sevindirdi. Uzun ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
“MEMLEKETİMİ NİYE SEVİYORUM”
Sevgili hemşrilerim,
Karadenizli olan üniversiteli gençlerle bir sohbet topantısındaydım. Sohbetlerimden çok hoşlanırlardı.Genelde tarih üzerine konuşurduk. Bir gün geçlerden biribana bir soru yöneltti: “Ağbey! dikkat ediyorum siz memleketinizi çok seviyor,çok methediyorsunuz, adeta merak ettik orası nasıl bir yer diye?”
Ona şu cevabı verdiğimi hatılıyorum:
“Beyler Amerika’da bulunduğum yıllarda, tanıştığım eski, Ermeni,Rum vatandaşlarımız hala,doğup büyüdükleri, yaşadıkları toprakları arıyorlardı. Bu doğaldır. Herkes ayni duyguları yaşar. Memleketini özler,sever. Fakat!.. ben memleketimi sadece doğası,akan suları,bağları bahçeleri için sevmiyorum.” “Ya ne için seviyorsun?” Diye sordular:
“Ben memleketimi, hapishanesi boş diye,kız kaçırma,başlık parası,kan davası arazi anlaşamazlığı yok diye,Cinayet,yaralama olayı, darp yaşanmadığı için seviyorum.”
”Herkes ayni duyguları yaşar. Memleketini özler,sever. Fakat!.. ben memleketimi sadece doğası,akan suları,bağları bahçeleri için sevmiyorum.” “Ya ne için seviyorsun?” Diye sordular:
“Ben memleketimi, hapishanesi boş diye,kız kaçırma,başlık parası,kan davası, arazi anlaşamazlığı yok diye,cinayet,yaralama olayı, darp yaşanmadığı için seviyorum.”
Ahmet Bey’in vurguladığı özellik, Eğin’in ayrıcalığıdır.
Teşekkürler Ahmet Bey…
ulvi abimin görüşlerinee katılıyorum çok yerinde düşünceler teşekkür ederim